25 Ağustos 2011 Perşembe

Aile İçi Şiddet

Aile içi şiddet aile üyelerinden en az birisinin diğer aile birey ya da bireylerinin yaşamını, fıziksel veya psikolojik bütünlüğünü veya bağımsızlığını tehlikeye sokan, kişiliğine veya kişilik gelişimine ciddi boyutlarda zarar veren eylem veya ihmal süreci olarak tanımlanmaktadır.

Aile içi şiddetin, dünyadaki tüm toplumlarda yaygın olduğu, uygulayıcılarının çoğunlukla erkekler ve kurbanlarının da çoğunlukla kadınlar olduğu bilinmektedir. Dünya Sağlık Örgütü, kadın sağlığına verdiği ciddi zararlar nedeniyle, kadına yönelik aile içi şiddeti, ciddi ve öncelikli sağlık sorunu olarak kabul etmiştir. Aile içi şiddet özellikle halk sağlığı ile ilgili kaynaklarda “gizli ya da sessiz epidemi” olarak adlandırılmaktadır. Bu nedenlerle sağhk çahşanları kadına yönelik aile içi şiddetin tanı ve tedavisini yapmaya yönelik eğitilmeleri desteklenmelidir.

Eşler arası şiddet; özel bir ilişkide fıziksel saldırganlık, cinsel zorlama, psikolojik istismar ve kontrol etme davranışı şeklindeki eylemlere bağlı olarak ortaya çıkan fıziksel, cinsel ve psikolojik zarara neden olan davranış olarak tanımlanmaktadır. Bu tanım şu anda birliktelikleri süren ya da ayrılmış bütün çiftleri kapsar. Bir ilişkide kadının erkeğe, erkeğin kadına, aynı cinsiyetten çiftlerin birbirine şiddet uygulaması olasıdır. Ancak eşler arası şiddet sorununun en büyük bölümünü erkeğin kadına uyguladığı şiddet olguları oluşturur.

Aile içi şiddeti etkilediği düşünülen faktörler;

  • Kişilerin özgeçmişlerinde daha önceden yaşanmış şiddet olgusunun bulunması
  • Eşler arasındaki ideolojik, ırk ve din farklılığı
  • Bir eşin diğerinden, özellikle de kadının mesleğinin daha iyi ve gelirinin daha fazla olması
  • Alkol ve/veya madde bağımlılığı bulunması, tanımlanmış kişilik bozuklukları ya da psikiyatrik hastalığın bulunması
  •  Aile içinde güç dengesizliği
  • Evlilik hakkında geleneksel yaklaşımlann benimsenmesi
  •  Çevresel etkenler (işsizlik, sosyal izolasyon vb.) olarak ifade edilebilir 
  • Aile içi şiddet sosyolojik açıdan ele alındığında ailenin bazı yapısal özellikleri çatışma ve şiddete zemin oluşturmaktadır. Straus'a göre; aile içi şiddete yol açabilen faktörler;
  •  Aile üyeleri birlikte çok zaman geçirirler, aile içi ilişkilerin yoğunluğu şiddet olasıhğını artırır
  • Ailenin işlevleri kapsamlıdır, çatışma yaratabilecek meseleler çoktur,
  •  Bir aileye mensup olmak, kişiye diğer üyelerin davranışlarına karışma hakkı verir,
  • Ailede cinsiyet eşitsizliği vardır, bu da çatışma ve şiddet kaynağıdır,
  •  Şiddet evde daha sık görülür, çünkü mağdurlar evde her zaman elde edilebilir ve aciz durumdadırlar,
  • Aile yaşam sürecinde (hastalık, gebelik, doğum, ölüm, yaşlılık vb.) değişik boyutlarda gerginlikler, kararsızlıklar ve dengesizliklerin yaşanmasına sebep olur,
  •  Ailenin toplumun diğer kısımlarından, özellikle sosyal kontrol ve rekabet mekanizmalarından soyutlanmış olması gibi bazı özellikler ailede şiddete zemin hazırlayan faktörler arasında sayılabilir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder